Søg i denne blog

20.6.14

Yilancik tasi

Halk arasında “Yılancık taşı” diye adlandırılan ve şifa taşı olarak bilinen bu organik nesne aslında taş değildir diyebiliriz belki. Ancak taş gibi hareketsiz  ve sert olduğundan taş denilmektedir. Çünkü zamanı geldiğinde dişileri doğurur. Şifa vereceği zaman haSta bölgeye yapışır. Yaşamı için beslenir. Buda canlı olduğunu gösterir. Ancak 2012 yılındayız hala tam manası ile nedir ne değildir çözülememiştir..


Dikkat: BU MAKALEYİ BİZİM ADIMIZI KULLANMADAN PAYLAŞIM YAPMAYIN KARDEŞLERİM. SANAL ALEMDE NİYETLER FARKLI OLUYOR. ARAFATTA DAHİ TEVBESİ MAKBUL OLMAYAN KUL HAKKINA RİAYET EDİN. CÜMLESİNİ DAHİ KOPYALARKEN İZİN ALINIZ.


Bazı zamanlarda Mekke’ye kutsal gecelerde  gökten yağdığı söylenen bu taş eğer hemen toplanmazsa yok olmaktadır. Ancak bu taşın doğrudan göktenmi yoksa bir bölgeden başka bir bölgeye rüzgar yolu ilemi nakledilmektedir henüz bilinmemektedir. Ve yüzyıllardır ana vatanı Mekke olduğu bilinmektedir. Bir rivAyete göre Mısır ve Hindistanda yerden çıkmakta olduğuda söylenmektedir. Ülkemizde Anadoluda geçmiş yıllarda cami meydanlarında minare diplerinde de bulunduğu anlatılan bu taş tüm dünyada şifa taşı olarak bilinmektedir. Fakat biz kutsal topraklarda Mekkede bulunduğuna şahidiz.


Mısır uygarlığında tılsım için kullanıldığı bazı kaynaklarda belirtilmektedir.

 

YILANCIK TAŞININ ŞİFASI :

 

Öncelikle şunu unutmayalım. ŞİFA ALLAH cc’ tandır. İlaçlar taşlar vs bir vesiledir bir sebeptir. RaHman bizler için derdi yaratmışsa şifasını da vermektedir. Bizler sabır ve şükür imtihanında nasibimiz miktarınca şifa alabiliriz. Direkt olarak bana bu doktor şifa verdi, bu ilaç iyi geldi, şu taş iyileştirdi gibi inanışlar yanlıştır. Şifayı veren sadece ve sadece Yüce Yaratıcıdır. O da Allah cc dır.

Bu taş: Ciltteki, yaralı ve ağrılı olan ve adına yılancık denen hastalığa karşı şifa olarak ayrıca İnsan bedenindeki ağrılı yerlere uygulanmaktadır. Eğer ağrıyan bölge hastalıklı  ise oraya yılancık taşı yapışmaktadır. Eğer yapışmazsa demek ki bu taştan değil başka bir şeyden şifa aRanmalıdır. Ancak geçici bir ağrı ise taş yapışmaz. Bazı tıbbın çözüm bulamadığı ilaç kullanılsa da ağrının geçmediği hastalıklara yılancık taşı yapıştığında şifa olmaktadır.

Yapıştıklarında alt kısımlarındaki kıvrımlı yollar merkezlerinden gelen ilahi şifayı insana aktarmaktadırlar, kırvıla kıvrıla, salına salına…

Ağrılı hastalıklara ve başlıca migren, sinüzit, baş ağrısı, bel, boyun, sırt, omuz, bacak, kol, baldır, böbrek sAncısı ve diz ağrıları, romatizmal ağrılar şifaya sebep olunan rahatsızlıklardır. Ayrıca bu taş ile bir kez tedavi görenin bağışıklık sistemi güçlendiği bilinmektedir.

 


ŞİFA UYGULAMASI

Öncesinde kişi üç gün hayvAni gıda ile beslenmemelidir. Perhiz uygulamalıdır. Uygulanacak kişi ve şifacı abdestli olmalıdır. Hanımların özel günlerinde bu uygulama yapılmaz. Yılancık taşı uygulanacak bölge temizlenmelidir. Taşı hastalıklı bölge üzerinde gezdirerek taşın yapışması sağlanır bu tamamen taşa aittir. Eğer bu oluşmazsa şifacı besmele çekerek başparmağını tükürükler ve taşı koyacağı yeri işaretler. Taş o bölgeye Besmele ile konulur. Ardından  şifa ayetleri okunur. Peygamberimize Cebrail a.s okuduğu “Bismillahi erkike min külli şey’in yü'zike ve min şerri külli nefsin ev ayni hasidin Allahü yeşfike bismillahi erkike.  Allahu yeşfike, bismillahi erkike. Allahu yeşfike, bismillahi erkike." Veya tavsiye ettiği şifa duaları okunur. Eğer bunlar bilinmiyorsa yedi defa Fatiha-ı Şerife okunur.  


Ancak bizim tavsiye ettiğimiz böyle bir şifa uygulamasında Cebarail a.s ın okuduğu duaya “Haseben kaali minel külli aliHe velhas.” Duası edilerek şifaya başlanması uygundur. Böylece taş şifasını vermeye başlar.


İLK ŞİFA UYGULAMASI YAPILACAĞINDA İSE BİR KOMUT SÖYLEMİ VARDIR BU UYGULANARAK BAŞLANIRSA TESİRİ KAÇINILMAZ OLUR (Bu komut bizce malumdur. Yılancık taşı gönderdiğimiz kardeşlere bu komutu ve şifa seanslarından sonra tekrar pozitif enerji oluşabilmesi anlamındaki dua'yıda söyleyebiliyoruz.)


 Bu hususta uzmanlaşan kişiler manen niyet ederek Letaiflerin bulunduğu noktalarada  bu uygulamayı yapabilirler . Burada niyet çok önemlidir. Bu uygulama insanın manevi açılımını olumlu yönde etkilemektedir.


İki saat kadar beklenir Yılancık taşı vucutdaki negatif enerjiyi ve hastalığı çeker alır. Hasta kişi kendini dinler, yoklar ağrı kalmadıysa taş kontrol edilir ve bırakırsa alınır. Eğer kendiliğinden bırakMazsa taşın işi bitmemiştir ve kendisi düşene kadar beklenir. İki veya daha fazla taş uygulanabilir.


Bir diğer şifası da bu taşı taşıyan veya bir obje ile üzerinde bulundurana hiçbir varlığın yani insan ve cinlerin nazarı ve kem gözü isabet etmez, etkilemez. Ayrıca büyü tesir etmesini istemiyorsanız bu taştan muhakkak ya evinizde ya işyerinizde yada üzerinizde muhakkak bulundurmalısınız. Negatif enerjiyi üzerine çekebilme özelliği vardır. Ayrıca kendi enerjisi ile kişiye olumlu etki etmektedir.

 

SAKLANMASI

Yılancık  taşı kullanılmadığı zamanlarda karanlıkta durmalıdır. Ve muhafaza altına alındığında mümkünse dişili erkekli bırakılmalı.  Kutuya kepekli un ve birazda kına koyulmalıdır. Eğer Mekke veya Medine’den bir miktar toprak varsa oda kutuya konulursa iyi olur. Altı ayda bir içindeki malzeme yenilenir.

 

DOĞURGANLIĞI

Cinsiyet belirginliği; Düz olan alt kısımlarında belirgin spiral çizgiler çok ise erkektir. Bu spiral çizgiler az ise dişidir. İkinci tesbit ise kapşon kısmındaki yüzeysel değişiklikten anlaşılabiliyor. Düz olan alt kısımlarında belirgin spiral çizgiler çok ise erkektir. Bu spiral çizgiler az ise dişidir.  Küçük olanlar gençtirler. Yaşlandıkça boyutları da büyür ancak devasa boyutlarda olmaz. Genellikle 50-60 yaşından sonra doğurganlık oluşur. Yüz yaşından sonrakiler tamamen damızlık olarak kullanılırlar. Çünkü onların şifa verme durumu azalmaktadır. Yılın Mart-Nisan veya Ekim-Kasım aylarında doğurdukları bilinmektedir. Yalnız her yıl doğurmayabilirler. Atadan toruna kalabilen bir miras oluşabilmektedir. Uzak doğuda bazı bölgelerde Bin yaşında olduğuna inanılan Yılancık taşına şahid olunmuştur.

 

YAŞAMI VE ÖLÜMÜ

Doğduklarında beyaz ve pembemsi olan bu taşlar şifa için kullanıldıkça zamanla negatif enerji veya hastalığı aldıktan sonra ve yaşlandıkça renkleri değişmeye başlar. Yeşillenir, mavileşir veya siyahlaşmaya dönüşürler. Ancak bunlar elinizdeki taşın değişiklikleridir. ayrıca doğal olarak yeşili siyahı ve kırmız renkli olanlarıda mevcuddur.

Uzun yıllar beslenmeden ve güneş ışığında bekletilirse bu taşlar renk değişimine uğrarlar. Ve şifacılığı sona erdiğini serTleştiğinin farkına vardığımızda ömürlerinin bittiğini ve öldüğünü anlarız. Yaşarken çok sert olmayan bu taşlar öldüklerinde ise çok sert bir hal alırlar. Ve üst renkleri siyahlaşmış olur.

 

1. NOT:  Yılancık taşlarından elde etmek isteyen varsa BİZİMLE İRTİBATA GEÇERLERSE YARDIMCI OLURUZ.



DÜNYADA BAZI ÜLKELERDE PRESLENEREK TOZDAN KALIPLAŞTIRILARAK YAPILAN ÜRÜNLERDE MEVCUDDUR BUNA DİKKAT EDİLMESİNİ ÖNERİRİZ.


2. NOT: BURADA YAZAN KONUYU BİZİM ADIMIZI KULLANMADAN  BİZDEN LİNK VERİLMEDEN PAYLAŞIM YAPMAYIN KARDEŞLERİM. SANAL ALEMDE NİYETLER FARKLI OLUYOR.  ARAFATTA DAHİ TEVBESİ MAKBUL OLMAYAN KUL HAKKINA RİAYET EDİN.


Ahmet S A H R A


GÜNCEL BİLGİLER : 1 - Bu yılancıkların öldüğünden bahsetmiştik. Ancak  tek veya toplu bir şekildekaybolduklarınıda gözlemledik.

                             2- Vucudunuzda hastalıklı bölgeyi tesbit edebiliyorsunuz.

                             3- Tedavi sırasında uzun süre yapışık bir vaziyette kaldığında siz almazsanız farklı bölgeleregezebiliyor.             
                             1-Şifalı olmasının yanında bu taşı üzerinde taşıyan kişiye Nazar ve büyü etki etmemektedir. 
                             2-Tibette yüz yıllardır bu taşa bereket taşı derler.
                             3- İranlılar kendilerinin ceplerinde ve çocuklarının üzerinde bu taşı bulundururlar. Büyü, nazar ve sufli varlık etkilememesi için...

                             1- Bazı tecrübelerimize göre ZAYIFLAMAYA yardımcı olabilecek düzeyde iştahı kesmektedir. Tabii bunu uygun koşullarda üzerinizde taşıdığınız zaman.
                             2- Ehil kişi tarafından yapılan bir terkib ile talib & matlubi olarak helal dairesinde fayda sağlandığı gözlemlenmiştir. 
                             3- Bazı alışkanlıkların terkedilmesinde netice alınmaya başlandı. ( Sgara, Alkol vb gibi...)



                              1- Farklı bölgelere değişik tipte oluşabiliyor. Yani yılancıkların şekilleri veya renkleri farklı olabiliyor. Böyle oluncada değişik uygulamalarda kullanılabiliyor.

                               2- Bedende gezdirirken yapışırsa orası hastalıklı bölgedir ve o bölgeden hacamat yapılarakda tedavi uygulanır. Geçmiş tarihte ve günümüzde dünyada bir kısım Hacamatçılar hala bu yolu tercih etmektedirler. Yahutta o bölgede hangi organımız varsa orada hastalık var demektir.